İşte son dönemin en popüler sorusu ... Muhtemel 100 erkeğe
bu soruyu sorduğunuz da 99’undan alacağınız cevap resimdeki gibi olucaktır ..
Son dönemde yazılarımı okuyanların yorumlarından gördüğüm
kadarıyla kadınlar biz erkeklerin sırlarımızı açıklamasından oldukça hoşnut. O
yüzden onlara bu yazıyı son dönemdeki en önemli rakiplerini tanımaları için bir
fırsat olarak düşünmelerini tavsiye ediyorum.
Öncelikli olarak biz erkekler eskiye oranla seks konusunda
hayatımıza oldukça fazla seçenek geldiği için ilişki adı altında kendimizi
kısıtlamaktan oldukça bunalmış durumdayız. Hadi ama siz söyleyin açık büfe
varken kim tabildota talim etmek ister ? Şu anda bu satırları okurken oldukça
fazla diş gıcırdatan kadın olduğunu tahmin etmek zor değil. Ama olaya bir de
bizim tarafımızdan bakın. Bir erkek ne için ilişki ister ?
İnanılmaz bir seks hayatı ... Güzel bir seks hayatı ... Seks
olsun da ne olursa olsun ...
Peki bir kadın ne için ilişki ister ?
Hayatında sürekli arayıp taciz edebileceği ve nazının
geçebileceği bir erkek olsun ... Alışverişte yeni aldığı elbisesine uyan
çantasının ne kadar güzel olduğunu onaylarken onu kıskanmayacak bir insan (sizce
bunun bir kadın olma ihtimali var mı ?) ... Yemekte güzel bir mekana gittiğinde
onu yanında taşıycak ve gerekli anlarda doğru şarabı seçip kibarca bütün gün
kızlarla yaptığı dedikoduları ah ne hoş efektiyle dinleyecek (daha doğrusu
dinler gibi yapıcak) bir erkek ... Regl döneminde yaşadığı sinirli ruh halini
birebir yansıtabileceği bir kurban ...
Sonuçta bu liste uzar gider ama kadınların biz erkeklerden
ilişki adı altındaki baskı hükümdarlığı altındaki istekleri asla ama asla
bitmez. Oysa rakibe döndüğümüzde durum biz erkekler için bambaşka ve keyifli
bir hal alıyor ...
Bir kere Playstation’da oyun oynamak genelde toplu bir erkek
hareketi. (Hemen yanlış anlamayın bahsettiğim orgy değil :).
Yani kibarlık ve centilmenlik maskelerini bir kenara bırakmış bir dolu erkeğin
biralarını tokuşturup, cips yedikleri; ellerini joypad kirlenmesin diye t-shirt’lerine
silip futbol oynamaya başlayabildikleri en özgür an ... Kibarlık yok , ikiyüzlülük yok sadece ve
sadece erkek erkeğe huzur içinde bağıra çağıra küfredip birbirleriyle belden
aşağı espriler yapıp alkol düzeyini sonuna kadar aşabilecekleri bir cihaz var.
Bu cihaz onları bu yaptıkları için kınamayı ya da terketmeyi bir an bile
düşünmediği gibi çalıştığı süre içerisinde çevresinde bulunan herkese keyifli
bir zaman geçirme konusunda mutlak tatmin imkanı sunmakta. Düşünsenize her
seferinde mutlak tatmin yaşadığınız bir seks partneriniz oldu mu hiç J
Hiç düşündünüz mü evli ama evinde Playstation’ı olan
erkeklerin neden onu sadece bir süs cihazı olarak görüp bir bahane yaratarak
oyun oynamak için bekar bir arkadaşına kaçmayı tercih ettiğini ? Hadi ama
söylemekten utanmayın hangi evli erkek evde karısı varken Playstation’a bakmayı
düşünebilir. Bunun yerine aile avukatına bir telefon edip boşanma evraklarını
hazırlatmak daha acısız bir süreç olabilir.
Kendi hayatımdan örnek vermem gerekirse. Haftasonları
Cumartesi ya da Pazar bende olağan bir maç ve playstation günüdür. Evli olan
bütün arkadaşlarım hepsi evinde Digiturk’ü olmasına rağmen maç izlemek için
bana gelmeyi tercih eder. Nedir beni ve evimi cazip kılan : Sınırsız özgürlük... Dev gibi bir ekran, sonuna kadar açılmış güçlü bir ses sistemi eşliğinde bağırıp
çağırmanın serbest olduğu atılan ve yenilen gollerden sonra küfrün serbest
olduğu aynı eski lise günlerimizde olduğu gibi gülen yüzler, gırgır ve şamata. Sağlıklı
yemekler yerine litrelerce bira ve ona eşlik eden pizza ... İnsanı çocukluğuna
döndüren, yeri geldiğinde elinize gitarı alıp Metallica’ya eşlik edebildiğiniz
Guitar Hero oyunu, yeri geldiğinde Galatasaray – Fenerbahçe derbisinden bile
heyecanlı maçlar yapabildiğiniz Pro Evolution Soccer ya da direksiyona geçip
kaza yapmaktan korkmadan gazlayabildiğiniz Colin Mc Rea Rally Dirt. Bir erkeğin
rüyası bir kadının kabusu olabiliyor ...
Son sözüm bu yazıyı okuyan kadınlara, biz erkekleri
ilişkiden kaçırmadan yaşamaya ikna edebilmeniz için, yaşımız kaç olursa olsun
hala birer çocuk olduğumuzu unutmamanız. Gerisi laf-ü güzaf ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.