11 Şubat 2025 Salı

FEDAKARLIK

 Hahahahahahhahahaha …

Sakin ve monoton giden akşam bir telefon ile nasıl kara mizahta zirveyi zorladı azzzz sonraaaaa …

Uzun zamandır instagram üzerinden fingirdeştiğim Londra’da yaşayan bir hatun var, konu ilk başlarda seks üzerine yoğunlaşırken, sürecin uzaması ve görüşemememiz sebebi ile artık tamamen geyik boyutuna ulaşmış durumda. Bu detayları niye veriyorum çünkü normalde anlatacağım konu hem çok komik hem libido killer Mesut Süre’nin deyimi ile.

Akşamüstü yine klasik geyik mesajları arasında hatun kişi “Oolm sana bir şey anlatıcam kopacaksın, ama bunu yazarak heba etmek istemediğim için işlerim bitince arıyorum” diyerek fitilini ateşlemişti geyiğin. Beklemekten sıkılıp basket maçına sarmışken beklenen telefon geldi, gülmekten konuşamayan bir İngiliz aksanlı Türkçe ile pat diye anlatmaya başladı heyecanlı heyecanlı.

-          Bora inanmayacaksın ama ümreye gidiyorum galiba

-          Bora İç Ses : Daha dün sexting yaptığım, bira yanında domuz sosis & patates kızartması  götüren kız değil miydi bu, ben mi karıştırıyorum

-          Hayırlı olsun canım, Allah kabul etsin

-          Saçmalama Bora, biliyorsun ki ben ateistim, buna çok normal bir şeymiş gibi tepki  veremezsin, insan en azından bir sorar neden böyle bir şey yapıyorsun diye !!!

-          Ya öyle demek istemedim, mutlaka bir sebebi vardır diye düşündüm, özeline girmek istemedim (Çevir kazı yanmasın, hala bilinçaltında nasıl sevişiriz var Bora itiraf et :P )

-          Dur anlatıyorum, bildiğin gibi annem ağır bir rahatsızlık geçirdi, ve ben onu motive etmek için hastalığı atlatırsa ne isterse yapacağıma dair söz vermiştim, haberler iyi, o yüzden de  bu isteğini yerine getirmem gerekecek sanırım

-          Bora İç Ses : Ohhhhh hala sevişme ihtimalimiz devam ediyor, kibar çocuk ol durumu lehine çevir

-         Canım, çok ama çok sevindim annene çok geçmiş olsun dileklerimi ilet lütfen , ellerinden öp. Anneler için fedakarlıklar yapılır …

Konuyu bu şekilde toplayıp gırgır şamataya bir süre daha devam ettikten sonra telefonu kapattık. Evet çok absürt olsa da aile fertleri ve çok sevdiklerimiz için sanırım yapabileceğimiz fedakarlıkların bir sınırı yok bizlerin. Özellikle aramızdan ayrıldıktan sonra içimizde kalan söyleyemediklerimiz, ya da üzüntümüzü içimize atıp bazen sadece uyumadan önce birkaç damla göz yaşı içinde kendimize itiraf etmek yerine, belki de hiç inanmadığınız bir gerçekliğe onları mutlu etmek için katlanmak daha somut bir gösterge her iki taraf için de.

Bunun en güzel göstergesini dedem ve babaannem arasında yaşamıştım sanırım çocukken. Dedem her gece bir duble rakısını içen, dinle çok alakası olmayan işinde gücünde bir adamken, babaannem ona göre daha inançlı ve arkadaşımın annesi gibi Hacca gitme hayali kuran bir insandı. Bir akşam dedem bizleri yemeğe davet etti, özel ve keyfi yerinde olduğu günlerde yaptığı gibi çiğ köfte yoğurmuş yanına babaannem iç pilav ve tavuğunu yapmış, rakı yanına da taze bakladan yapılmış fava ile muhteşem bir sofra bizi bekliyordu. Dedem önce kendine sonra babama bir duble rakısını koydu, yemeklerden lokmalar alındı ve konuya girdi. Babaanneme dönerek, “Hanım biliyorsun benim din  ile ilişkim sınırlı, ama senin en büyük hayallerinden birisinin Haç olduğunu bildiğim için sana bu hediyeyi vermek istedim” diyerek bir dosya uzattı kendisine.  İçinde Haç ile ilgili gidiş dönüş evrakları ve uçak biletlerini içeren bir dosyaydı, aynı dönemde anneannem ve diğer dedem Hacca gidiyorlardı ve dedem güveneceği kişiler ile onu göndererek mutlu etmek istemişti.

Bu hayatım boyunca çocuk halimle bilinçaltıma yerleşen en önemli karelerden oldu benim için. Sevdiğin insanı mutlu etmenin önemini anlatan, din ve hayat konusuna bambaşka bir bakış açısı getiren güzel bir kare …

Bugün arkadaşımın anlattığı o yüzden belki de gülerken ona çaktırmadan biraz da olsa duygulanmamı sağladı. Vermiş olduğum o sert ve güçlü adam imajı bazen beni de yorabiliyor inanmak istemesem de. Belki de o yüzden yazı yazarken kullandığım mahlasım hala PaRaNoYaK PaLyAcO …

14 Şubat gelirken sevgililerinize, sevdiklerinize sevginizi göstermekten çekinmeyin .

Ben mi … Ben yine her 14 Şubat’ta olduğu gibi aynı adreste olacağım, 14 Şubat’ta vefat ederek beni Sevgililer Günü kabusundan kurtaran babamın kabri başında …

BoRa a.k.a PaRaNoYak PaLyAcO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.