1 Mayıs 2024 Çarşamba

SUCH A LONELY DAY

Galiba yağmurlu ve kasvetli hava bilinçaltıma böyle oyunlar oynamayı seviyor. Bu sayede güne güzel bir filtre kahve eşliğinde System Of A Down’ın “Lonely Day” parçası ile başladım. Filtre kahve demişken son dönem instagram da sürekli videoları dönen herifin ağzına kürekle vurma isteği olan bir tek ben olamam değil mi ???

Neyse şiddet yok, sakin bir insan olma yolunda kendimi eğitiyorum 48 yıldır … Yani kısaca bir bok eğitememiş olduğumun itirafı sanırım bu satır, neyse önümde bir süre daha var Allah’tan ümit kesilmez. Neyse konumuza dönelim parça bir insanın kendini en yalnız hissettiği anı anlatıyor arada aşk acısı kırıntılarıyla, oysa neden yalnızlık hep aşka bağlanmak zorundadır ki ? Gayet bilinçli bir tercihtir oysaki, kalabalık içinde yalnız olmaktansa bilinçli bir yalnızlık.

Gidip doğaya kaçın ormanda bir kulübede tek başınıza yaşayın değil tabi ki de demek istediğim, ama yalansız dolansız, daha sakin bir hayatta mümkün. Bilmem belki de artık yaşlandığımı kabul etme zamanım geldi de geçiyor, hatta en son boomer olduğumu bile kabul ettim çok sevdiğim bir arkadaşım oğluyla beni ziyaret ettiğinde. Hala çok hayatın içinde olduğumu, trendleri takip ettiğimi iddia eden ben, arkadaşımın oğlunun anlattıklarının çoğunun ne olduğundan haberim bile yoktu. Evet zaman ilerliyor sevdiklerimiz birer birer aramızdan ayrılıyor, sıra eninde sonunda bize gelecek ve doğduğumuz ilk gün bildiğimiz filmin sonu ile yüzleşeceğiz. Peki bunu sahte bir kalabalık içinde mi yoksa kendi kendimize yaşayacağız galiba ana konu bu. Eskiden kalabalıklar için de olmayı seven ben gün geçtikçe yalnızlığı tercih eder oldum. Güne huzur içinde başlayıp, kahve üzeri spor ve sonrasında müzik eşliğinde geçen bir gün. Evet beklentilerimi düşürdüm, heyecanımı kaybettim, gördüklerim karşısında şaşırmamaya başladım. Belki de sorun bu fazla hızlı yaşadıktan sonra hiçbir şey şaşırtmamaya başlıyor sizi, iyi ya da kötü olması da farketmiyor. Heyecanınızı yitiriyorsunuz, hep bir adım önde olup olacak olanın gerçekleşmesini beklemeye başlıyorsunuz, bu da insanı o yalnızlık duygusu ile yaşamaya itiyor.

Siktir edin benden bahsediyoruz, 3 gün sonra hayat ne kadar güzel aşık oldum diye de yazabilirim. Ya da son yaşadıklarımdan sonra aşka tövbe edip kendi kabuğumda ne kadar huzurlu olduğumu övmeye de devam edebilirim. Yalnız kalıcam dedikten sonra ay sonunda çok sevdiğim bir mekanda plaklarımın başına geçip 2 saat dinlemeye gelenleri de eğlendirebilirim.

Tek bildiğim arada bir nefes almaya ihtiyacımızın olduğu, siktir edin gereksiz kalabalıkları, 1 günde olsa yalnız kalın gerçekten yalnız. Kapatın telefonunuzu, uzak durun sosyal medyadan, hayatın içine karışın, içinizden geldiği gibi bir gün yaşayın başkalarına ispat etmek zorunda olmadığınız. Sadece anı yaşayın ve keyfini çıkarın yalnızlığın.

Sonra mı dönün o kaotik yaşamlarınızı açın ve “Lonely Day” dinleyin yeni favori içkim Jim Beam Red Stag eşliğinde.

Cheers all

Bora a.k.a PaRaNoYaK PaLyAcO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.