Fuck… yine kafam kazan gibi sabahlardan biri. Son bir ayıma
baktığımda ne kadar şuursuz gittiğimi anca böyle sabahlarda anlıyorum. Boktan
bir ruh hali, bitmek bilmeyen bir baş ağrısı ve kayıp ruhlarda bırakmış olduğum
acı ile karışık keyif.
Boşuna şeytan tüyü var demiyorlar bende, ruhlarda hasar ve
hazzı aynı anda bırakabilmem de bu lanetin eseri. Güzel bir dönemdeydim aslında
kız arkadaş ve fuckbuddy dengesini oturttuğum kalabalık bir keşmekeşin içinde
huzurlu olduğum bir dönem. Yine de puştluk yapmama engel olmayan bir dönem…
Sosyal medyada tanışmıştık onunla da, resimlerini sakladığı
bir sevgilisi olan hoş bir hatundu, ilgi alanıma girmişti tabii ki. Ama
sevgilisiyle aynı ortamlarda olabilme ihtimalinden dolayı kendimi bir adım
geride tutup, avını bekleyen avcı misali doğru anı beklediğim bir dönemdi. Er
ya da geç geliyor bu dönem, bu sebeple az kavga etmedim eski sevgililerimle ama
o benim arkadaşım dedikleri çevrelerindeki erkekler için. Halbuki onlar da
doğru zamanı bekleyen avcılardı aynen benim gibi, tek fark onlar giderken ben
çoktan dönüyordum o yollardan. Ama tabii ki bunu hiçbir zaman anlatamadım eski
kız arkadaşlarıma, onlara göre ruh hastası ve arıza ben olmuştum. Halbuki
yaşanan çoğu hikâyede kötü adam bendim, bu yüzden de yorgundu artık ruhum.
Neyse siktir edelim eski sevgililerimi, adı üstünde eski.
Sosyal medya geyiği bir süre sonra telefonda geyiğe,
whatsapp bulaşmalarına dönmüştü kendisiyle. Ta ki bir gün başına boktan bir
şeyin geldiğini hissetmeme ve bunu kendisine anlattırmaya çalışmama kadar. Önce
anlatmak istemese de sırlar yabancılarla paylaşmak içindir, güvenlidir
felsefesiyle yaşadıklarını anlatmaya başladı bana. Gizemli sevgilinin aslında
evli olduğunu ve 7 senelik bu manipülasyona dayalı ilişkide kendisinin avdan
ziyade mağdur olduğunu anladığım diyaloglara evrildi av – avcı sürecimiz.
Dexter gibi benim de böyle zamanlarda önceliğim avı huzura erdirmek oluyor
derisini yüzmeden önce.
7 senelik bu süreç tam bir manipülasyon öyküsüydü, detayları
duydukça kızın bu kadar manipüle edildiğini görmek üzmeye başlamıştı beni. Adam
hem karısı ile beraberliğini devam ettirirken, onunla hafta sonu kaçamakları
yapıp, tabii ki de başka avlar da kovalıyordu. (Aslında adamın sabrını takdir
ettim bende hiç olmayan bir avlanma modeli). Kızı tanıdığında fazla kilolarıyla
başı dertte bakire bir kızken sonrasında mide ameliyatı ve estetikler sonucu,
son dönemde ilgi çeken hoş bir kıza dönüşmüştü. Bu yüzden de bu süreçte
manipülasyonun seviyesini arttırmış, kıza hayatının tek erkeği kendisinin
olması gerektiğini empoze ederken, son noktada hamile bırakıp, çocuk aldırarak
bu travmayı daha da derine indirmeyi başarmıştı. Planı aslında kusursuza
yakınken, daha güçlü bir avcının bu oyuna dahil olabileceğini düşünmemişti
sadece J
Mind games, en sevdiğim. Önce bu manipülasyonları kızın
yüzüne vurarak başladım, tabii ki kabul etmek istemiyordu, ne olursa hayatının
aşkıydı o adam, her haliyle kabul etmişti onu. Ama insan doğasının 2 önemli
faktörü devreye girmekte gecikmedi. Şüphe ve merak …
Şüphe tetiklenip yönetilmesi daha kolay olan taraf olsa da bunu
güçlendirip onu kozasından çıkaracak şey merak olacaktı. Çünkü insan doğası
asla azla yetinmemiştir. Yazılarımı okuyup, konuşmalarda yazamadığım detaylar
verdikçe aslında yaşayamadığı o dünyaya karşı merakı daha da artıyordu günden
güne. Olay biz erkeklerden kendine dönmeye başlamıştı sonunda. Önce kendisinin
bir birey olduğunu beynine kazıdım, ki sonrası çorap söküğü gibi geldi, önce
erkek arkadaşının ilk hatasında ondan soğutup dış dünyaya dönmesini sağlayacak
kendine karşı yapılmış olan manipülasyonları bu sefer de ben manipüle ederek
yönlendirdim. 2 hafta sonra özgürdü artık, o 7 senenin intikamını almak için
bütün dünyayla sevişmek istiyordu. Belki de benim tek öngöremediğim buydu, ruhu
çok güzel olsa da eski kilolu dönemlerde yemeğe karşı olan açlığının bu sefer
de herkese karşı olması.
Tabii ki çok güzel günah geceleri yaşadık kendisiyle, bir
avcı olarak bu kapsamlı süreci yürüttükten sonra yaşanmama ihtimali yoktu
bunun. Ama öngöremediğim şeyin sadece açlık olmayıp, yaşanamamışlıklar yüzünden
yol yordam bilmezliği de içerdiğini görünce, gitme vakti olduğunu görecek kadar
da eski bir avcıydım.
İnsanları uzaklaştırmak her zaman çok kolay olmuştur benim
için, çok övünülecek bir özellik olmasa da iyi bir özelliktir. Peki bunları
neden yazıya dökme ihtiyacı hissettin diye sorarsanız, özünde iyi bir insan
olan o kişinin burayı okuduğunu bildiğim ve yaşananları bir de benim kalemimden
okumaya hakkı olduğu için sanırım…
PaRaNoYaK PaLyAcO a.k.a. BoRa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.