16 Ekim 2022 Pazar

MANİPÜLASYON

 

Fuck… yine kafam kazan gibi sabahlardan biri. Son bir ayıma baktığımda ne kadar şuursuz gittiğimi anca böyle sabahlarda anlıyorum. Boktan bir ruh hali, bitmek bilmeyen bir baş ağrısı ve kayıp ruhlarda bırakmış olduğum acı ile karışık keyif.

Boşuna şeytan tüyü var demiyorlar bende, ruhlarda hasar ve hazzı aynı anda bırakabilmem de bu lanetin eseri. Güzel bir dönemdeydim aslında kız arkadaş ve fuckbuddy dengesini oturttuğum kalabalık bir keşmekeşin içinde huzurlu olduğum bir dönem. Yine de puştluk yapmama engel olmayan bir dönem…

Sosyal medyada tanışmıştık onunla da, resimlerini sakladığı bir sevgilisi olan hoş bir hatundu, ilgi alanıma girmişti tabii ki. Ama sevgilisiyle aynı ortamlarda olabilme ihtimalinden dolayı kendimi bir adım geride tutup, avını bekleyen avcı misali doğru anı beklediğim bir dönemdi. Er ya da geç geliyor bu dönem, bu sebeple az kavga etmedim eski sevgililerimle ama o benim arkadaşım dedikleri çevrelerindeki erkekler için. Halbuki onlar da doğru zamanı bekleyen avcılardı aynen benim gibi, tek fark onlar giderken ben çoktan dönüyordum o yollardan. Ama tabii ki bunu hiçbir zaman anlatamadım eski kız arkadaşlarıma, onlara göre ruh hastası ve arıza ben olmuştum. Halbuki yaşanan çoğu hikâyede kötü adam bendim, bu yüzden de yorgundu artık ruhum. Neyse siktir edelim eski sevgililerimi, adı üstünde eski.

Sosyal medya geyiği bir süre sonra telefonda geyiğe, whatsapp bulaşmalarına dönmüştü kendisiyle. Ta ki bir gün başına boktan bir şeyin geldiğini hissetmeme ve bunu kendisine anlattırmaya çalışmama kadar. Önce anlatmak istemese de sırlar yabancılarla paylaşmak içindir, güvenlidir felsefesiyle yaşadıklarını anlatmaya başladı bana. Gizemli sevgilinin aslında evli olduğunu ve 7 senelik bu manipülasyona dayalı ilişkide kendisinin avdan ziyade mağdur olduğunu anladığım diyaloglara evrildi av – avcı sürecimiz. Dexter gibi benim de böyle zamanlarda önceliğim avı huzura erdirmek oluyor derisini yüzmeden önce.

7 senelik bu süreç tam bir manipülasyon öyküsüydü, detayları duydukça kızın bu kadar manipüle edildiğini görmek üzmeye başlamıştı beni. Adam hem karısı ile beraberliğini devam ettirirken, onunla hafta sonu kaçamakları yapıp, tabii ki de başka avlar da kovalıyordu. (Aslında adamın sabrını takdir ettim bende hiç olmayan bir avlanma modeli). Kızı tanıdığında fazla kilolarıyla başı dertte bakire bir kızken sonrasında mide ameliyatı ve estetikler sonucu, son dönemde ilgi çeken hoş bir kıza dönüşmüştü. Bu yüzden de bu süreçte manipülasyonun seviyesini arttırmış, kıza hayatının tek erkeği kendisinin olması gerektiğini empoze ederken, son noktada hamile bırakıp, çocuk aldırarak bu travmayı daha da derine indirmeyi başarmıştı. Planı aslında kusursuza yakınken, daha güçlü bir avcının bu oyuna dahil olabileceğini düşünmemişti sadece J

Mind games, en sevdiğim. Önce bu manipülasyonları kızın yüzüne vurarak başladım, tabii ki kabul etmek istemiyordu, ne olursa hayatının aşkıydı o adam, her haliyle kabul etmişti onu. Ama insan doğasının 2 önemli faktörü devreye girmekte gecikmedi. Şüphe ve merak …

Şüphe tetiklenip yönetilmesi daha kolay olan taraf olsa da bunu güçlendirip onu kozasından çıkaracak şey merak olacaktı. Çünkü insan doğası asla azla yetinmemiştir. Yazılarımı okuyup, konuşmalarda yazamadığım detaylar verdikçe aslında yaşayamadığı o dünyaya karşı merakı daha da artıyordu günden güne. Olay biz erkeklerden kendine dönmeye başlamıştı sonunda. Önce kendisinin bir birey olduğunu beynine kazıdım, ki sonrası çorap söküğü gibi geldi, önce erkek arkadaşının ilk hatasında ondan soğutup dış dünyaya dönmesini sağlayacak kendine karşı yapılmış olan manipülasyonları bu sefer de ben manipüle ederek yönlendirdim. 2 hafta sonra özgürdü artık, o 7 senenin intikamını almak için bütün dünyayla sevişmek istiyordu. Belki de benim tek öngöremediğim buydu, ruhu çok güzel olsa da eski kilolu dönemlerde yemeğe karşı olan açlığının bu sefer de herkese karşı olması.

Tabii ki çok güzel günah geceleri yaşadık kendisiyle, bir avcı olarak bu kapsamlı süreci yürüttükten sonra yaşanmama ihtimali yoktu bunun. Ama öngöremediğim şeyin sadece açlık olmayıp, yaşanamamışlıklar yüzünden yol yordam bilmezliği de içerdiğini görünce, gitme vakti olduğunu görecek kadar da eski bir avcıydım.

İnsanları uzaklaştırmak her zaman çok kolay olmuştur benim için, çok övünülecek bir özellik olmasa da iyi bir özelliktir. Peki bunları neden yazıya dökme ihtiyacı hissettin diye sorarsanız, özünde iyi bir insan olan o kişinin burayı okuduğunu bildiğim ve yaşananları bir de benim kalemimden okumaya hakkı olduğu için sanırım…

PaRaNoYaK PaLyAcO a.k.a. BoRa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.