Tanıdığım insanlar hayatlarında güzel bir şey olduğunu
tanımlamak için “midemde kelebekler uçmaya başladı, ayaklarım yerden kesildi ,
nefes alamadım” gibi terimler kullanırken ben neden bir vampir filminde yeni
bir mekana girmişim de mekanda başka bir vampir varmış gibi hissediyorum acaba?
Yine saçma sapan bir giriş ama geçen gün net olarak
hissettiğim buydu, tam olarak. Underground bir partide hiç tanımadığı bir
dişinin, kan kokusu alıp etrafıma gelip, benim de aslında avcı bir vampir
olduğumu hissetmesi ve birbirini hiç tanımayan iki ruhun yüzyılların vermiş
olduğu, tanıdıklık hissi…
Bugün okuduğum bir yazıda insanların aslında dişi ve erkek
iki ruhtan türediği ve bu yüzden zaman zaman tuhaf denk gelmeler yaşadığımızı
anlatıyordu. Ben biraz daha vahşi bakıyorum sanırım, birbirini tanıyan ruhlar o
ilk karşılaşmada sadece iç güdü ile çok rahat yaklaşıp heyecanlansa da , beyin
devreye girdiğinde o yüzyıllardır ruha işleyen deneyimlerin aslında insanları
ne kadar da birbirinden uzaklaştırıp farklılaştırdığını yüzümüze vuracaktır.
Ama ne olursa olsun iki vampir bir mekandaysa birbirini
tanıma isteği ve çekim her zaman muhteşemdir. Sonuçlarını bilseniz bile, kendi
türünüzden çok fazla canlıyla karşılaşmadığınız için heyecan duygusu daha
baskındır. Tanımak istersiniz karşınızda ki yırtıcıyı, size ne kadar benzer hem
de ne kadar farklı olduğunu görmek için. Yine de kendinizi frenlemezsiniz,
gecenin bir noktasında dudaklarında bulursunuz kendinizi diğer avcının, kan
damlar dişlerinizden ama içgüdüsel olarak iki tarafta doğalarını bildiklerini
için sadece anın tadının damağında kalmasını istercesine durur. An donmuştur
ama zaman akmaktadır, yaşam boyunca bu ve benzer karşılaşmalar hep benzer
bitmiştir. Heyecanlı ama gerçekleri bilmenin hüznü ile. Her iki tarafta
birbirini acıtmak istemez, ama illaki bir taraf o acıyı hissetme pahasına bile
olsa bir kez daha görüşmek için kazık kalbinin üstünde beklemektedir.
Oysaki benzer deneyimler yaşanmıştır geçmişte, bir dolu
çılgın hikaye hüzün ve öfkeyle sonlanmıştır. Yine de durmak istemez avcı, en
fazla kalbine saplanacak olan kazık hayatını kabusa çeviren lanetin sonlanması
olacaktır. Belki de lanet devam etse de ikili bir çılgınlık daha keyifli
kılacaktır o laneti.
Bilinmezlik güzel olan hayatta, sınırlar koymayın kendinize,
salın gitsin, yiyeceğiniz en fazla ya kalbinize ya hayatınıza atılmış bir kazık
olur …
PaRaNoYaK PaLyAcO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.