17 Ağustos 2015 Pazartesi

FABRİKA AYARI


Cihazlar biz insanlara göre ne kadar basitler. O akıllı dediğimiz telefonların kafası karıştığında ayarlara giriyoruz tek bir tuşa basıyoruz ve hoooop herşey baştan ayarlanmış fabrika ayarlarına dönüveriyor. Hali hazırda olan sorunlar yok olurken cihazın çalışması bile hızlanıyor. Oysa ki akıllı bir telefonun kullandıkça performansının artıp daha bize uygun bir hale gelmesini umut ediyor insan. Artificial intelligence farklı bir konu elbette. Hepimiz izledik "Terminatör" serisini, her ne kadar robotlar hayatımızı yok etmek için akıllansalar da kazanan insan oluyor sonunda. Kazanan mı o tartışılır aslında. İnsanoğlunun kazanması genelde çok büyük bir yok ediş anlamına geliyor. Bunun en basit örneği yaşanan savaşlar.

İki dünya savaşı yaşandı, ülkeler birbirini yedi ve sonunda ne dedik “İnsanlık kazandı”. Sebepsiz yere öldürerek kazanmak bize özgü bir davranış. Doğada canlılar birbirini öldürüyorsa ya canına kast edilmiştir ve canlı kalma içgüdüsüdür onu buna iten ya da yemek yemesi gereklidir. Dur şuna kıllık olsun diye birbirini öldüren insan ırkı harici bir varlık henüz yok dünya üzerinde. Henüz diyorum çünkü  yukarıda işlediğimiz robotların dünyaya hakim olma riski uzun vadede yabana atılmayacak kadar olası bir fantazi …

Konunun gidişatından da anlamınız lazım ki kafam karışık. Yaklaşık 1 senedir yazmaya ara verdim. Bir dolu tatsız şey yaşandı hayatımda ve maalesef benim bir fabrika ayarlarına dön düğmem yok. Acı çekerek, adına olgunlaşma denilen bir süreçten geçiyorum. Hala şımarıklık yapıyorum, hala şen şakrak bir insan imajı veriyorum ortamlarda ama bir şeyler eksik artık hayatımda. Daha çok düşünüyorum adım atmadan, daha çok sorguluyorum yaptıklarımı, yaşlanmasam da yaş alıyorum günden güne ve bunların hiçbiri çok hoşuma gitmiyor. Evet bende istiyorum o sorumsuz gençlik yıllarıma döndürecek bir fabrika ayarına dönüş düğmesi. Her başım sıkıştığında arkamda babamın olduğunu ve götümü kurtaracağını bildiğim o güzel günlere dönmek.



Maalesef hayat acımasız bir katil ve bildiğini okuyor. Sıralı ya da sırasız ölümler ile sevdiklerimizi elimizden, hayatımızdan alıp götürüyor. Tarihin en acımasız ve soğuk kanlı tetikçisi de akıp geçen zaman oluyor hepimiz için.


Huzur içinde yat baba, mekanın cennet olsun.