8 Mayıs 2013 Çarşamba

REPLİKA


Bugün seni öldürsem mi ???

Cesedine tükürsem mi ???

Gözlerini oyup kargalara yedirsem mi ???

Yoksa sadece üzülsem mi ...

Ne güzel yazmış Özlem Tekin ağzına sağlık ... Power Türk tarafından sözleri çok sert bulunup yayınlanmama kararı alınan Özlem Tekin’in yeni parçasının sözleri bunlar. Kimisine göre sert kimisine göre içten bir serzeniş. Bakış açısı bu noktada çok önemli. Hayatta olduğu gibi bazen bir kelime , bir bakış kimisine hiç birşey ifade etmezken bir diğerinin canını inanılmaz acıtabilir. İşin tuhafı ilişkinin canım cicim ayında hoş bulunan bir söz ayrılık sonrası çok can acıtıcı da olabilir. Boktan kafalar bunlar maalesef. İnsan ilişkisi denen şey iki ucu boklu değnek olduğu için ayrılıklar da her zaman bi can acıtma kafasına gireriz. Kimseye faydası olmasa da bir nevi terapidir. Oysa ki başkasının canını acıtmak isterken kendi canı da yanar insanın. 



Sonraki adım daha da eğlencelidir. Bir kendini ispatlama savaşına girer iki kişiden birisi. Zamanında sizinle yaptığı herşeyi yeni sevgilisiyle de yapmaya başlar. Size birşeyler kanıtlama çabasındadır. Ama bir replika gerçeğinin yerini ne kadar tutabilir ki ??? Hep bir 32 diş durumu vardır , aşırı tepkiler ve abartılı sevgi gösterileri yapılır etrafa karşı ...  Mutluluk oyunu gider bir süre, ama replikalar asla gerçeğinin yerini tutmazlar. Dünyanın en iyi replikası bile olsa beyninde gerçeği varsa nafiledir bütün çabalar. Ama şöyle de bir gerçek var ki asıl olan da aslında başka birisinin replikasıdır . İş kişinin beyninde kurduklarında bitiyordur. Hep bir beklenti ve ona uyan kuklalar olur ilişkilerde. Küçük detaylar heyecanı arttırır ve arttırdığı gibi de bir gün dibe vurdurur. Bu yüzden de dostluklar daha yalansız ve gerçek iken ilişkiler hep pembe baloncuklardan ibarettir. Her iki tarafta sürekli yeni özelliklerini gösterip kendini karşı tarafa pazarlamaya çalışır. Marketing ne kadar iyiyse ilişki o kadar uzun süre iyi gider. Belki de bu yüzden evlilikler de genelde sorun var. Marketing in bittiği nokta da eldeki mal ne kadar değerli olursa olsun bir noktadan sonra tatmin etmez. 

Geyik bir fıkra vardır, bir adam dönemin ünlü mankeniyle ıssız bir adaya düşer, bir süre sonra yapıcak birşey olmadığı için sevişmeye başlarlar. Adam göbekli tipsizin teki bir adamken dünyanın en güzel mankeni ile birlikte olmaya başlamıştır. Ama gel zaman git zaman seks monotonlaşmaya başlar ve kadın adama niye böyle olduğunu sorar. Adam ilişkilerini düzeltmek için tek bir şart koyar ve der ki erkek kılığına girip bıyık takıp gel. Kadın biçare dediklerini yapar adamın, yanına gelir ve adam başlar anlatmaya birader inanmazsın ama ben kaç aydır dünyanın en güzel mankenine çakıyorum :)

Sonuç olarak Özlem Tekin’e hak versem de bir an önce sıyrılın bu kafalardan. Ne öldürün, ne üzülün , ne affedin sadece siktir edin ...